Ihlara Vadi'si Kapadokya
bölgesinin en popüler yürüyüş yerlerinden birisidir. Müthiş doğası, vadi
içine oyulmuş kiliseleri, Melendiz Çayı'nın büyüleyici görüntüsü ile
Ihlara inanılmaz güzellikte bir atmosfere sahiptir. Ihlara Vadisi ile
ilgili bilgiler okuduğunuzda vadinin yüksekliği ve yürüyüş yolunun
uzunluğu nedeniye büyük ihtimalle gidip gitmeme konusunda aklınızda soru
işaretleri oluşacak. Bu soru işaretlerini hemen silin çünkü vadiyi
yukarıdan gördüğünüzde hemen aşağı inmek isteyecek, yürümeye devam
ettikçe yol hiç bitmesin isteyeceksiniz.
Ihlara Aksaray'a yaklaşık
10 Km. uzaklıktadır. Ya Nevşehir-Aksaray yolundan ya da Derinkuyu
üzerinden gidebilirsiniz. Derinkuyu yolu üzerinde ziyaret edebileceğiniz
üç nokta var. Derinkuyu veya Kaymaklı Yer altı Şehri, Narlıgöl Krater
Gölü ve Gaziemir Yer altı Kervansarayı. Peribacaları'nın ve Ihlara
Vadisi'nin oluşumunda büyük payı olan Hasan Dağı'nın heybetli görüntüsü
eşliğinde yola devam ediyoruz.
Çok eski çağlarda Hasan Dağı aktif bir
yanardağ iken püskürttüğü lavların soğuması nedeniyle bölgede farklı
bir kayaç yapısı oluşuyor. Zamanla oluşan çatlaklar, çöküntüler ve
Melendiz Çayı'nın etkisiyle Ihlara Vadi'si oluşuyor. Ihlara vadisi
yaklaşık 15 kilometre uzunluğunda. Yüksekliği ise yer yer 70-100 metre
arasında değişiyor. Vadi içerisinde yüze yakın kilise olduğu söyleniyor
ancak çok az bir kısmı gezilebilir durumda. Vadi içerisinde kiliselerin
yerlerini gösteren levhalar mevcuttur. Bugün görülebilir 14 durumda
kilise vardır. Bunlardan 10 kadarı canlılığını ve renk uyumunu
korumaktadır ve halen gezilebilmektedir.
Vadi, doğal yapısı
itibariyle 9. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok
uygun bir inziva ve ibadet yeri, savaş döneminde ise dinlenme, korunma
yeri olarak kullanılmıştır. Vadide yer alan kiliselerde “Hz. İsa'nın
Doğumu”, “Müjde”, “Ziyaret”, “Mısır'a Kaçış”, “Son Akşam Yemeği” gibi
İncil'de geçen konular fresko tekniğindeki resimlerde betimlenmiştir.
Ihlara
Vadisi'ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler, korunarak yeryüzünde
eşine rastlanmayan bir tarihsel ve dinsel miras olarak günümüze dek
varlıklarını sürdürmüşlerdir.
İlk çağlardan itibaren tabiatla tarihin
bir arada bulunduğu Ihlara Vadisi'ndeki kiliselerin resim tekniği iki
kısma ayrılır. Ihlara civarındaki kiliseler Kapadokya tipi diye bilinen
sanat özelliklerini gösterir.
Ihlara Vadisi'ne gelmemiş olsanız bile
vadiye inen bu meşhur merdivenleri mutlaka duymuşsunuzdur. Bizzat tek
tek bütün basamakları saydık. Tam 380 basamak. İnmesi çok zevkli ve
kolay ancak insan geri nasıl döneceğini düşünmeden edemiyor. Aslında çok
dik olmadıkları için eğer bir nefes probleminiz yoksa indiğiniz gibi
yavaş yavaş çıkabilirsiniz.
Göz ziyafeti daha merdivenlerden inerken
başlıyor. Aslında Kapadokya çok yeşillik bir alan değildir. Hatta bazı
bölgelere çorak bile diyebiliriz ancak Vadi'nin içi resmen bir doğa
mucizesi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder