19 Ekim 2014 Pazar

Ihlara Vadisi

Ihlara Vadi'si Kapadokya bölgesinin en popüler yürüyüş yerlerinden birisidir. Müthiş doğası, vadi içine oyulmuş kiliseleri, Melendiz Çayı'nın büyüleyici görüntüsü ile Ihlara inanılmaz güzellikte bir atmosfere sahiptir. Ihlara Vadisi ile ilgili bilgiler okuduğunuzda vadinin yüksekliği ve yürüyüş yolunun uzunluğu nedeniye büyük ihtimalle gidip gitmeme konusunda aklınızda soru işaretleri oluşacak. Bu soru işaretlerini hemen silin çünkü vadiyi yukarıdan gördüğünüzde hemen aşağı inmek isteyecek, yürümeye devam ettikçe yol hiç bitmesin isteyeceksiniz. 


Ihlara Aksaray'a yaklaşık 10 Km. uzaklıktadır. Ya Nevşehir-Aksaray yolundan ya da  Derinkuyu üzerinden gidebilirsiniz. Derinkuyu yolu üzerinde ziyaret edebileceğiniz üç nokta var. Derinkuyu veya Kaymaklı Yer altı Şehri, Narlıgöl Krater Gölü ve Gaziemir Yer altı Kervansarayı. Peribacaları'nın ve Ihlara Vadisi'nin oluşumunda büyük payı olan Hasan Dağı'nın heybetli görüntüsü eşliğinde yola devam ediyoruz.
Çok eski çağlarda Hasan Dağı aktif bir yanardağ iken püskürttüğü lavların soğuması nedeniyle bölgede farklı bir kayaç yapısı oluşuyor. Zamanla oluşan çatlaklar, çöküntüler ve Melendiz Çayı'nın etkisiyle Ihlara Vadi'si oluşuyor. Ihlara vadisi yaklaşık 15 kilometre uzunluğunda. Yüksekliği ise yer yer 70-100 metre arasında değişiyor. Vadi içerisinde yüze yakın kilise olduğu söyleniyor ancak çok az bir kısmı gezilebilir durumda. Vadi içerisinde kiliselerin yerlerini gösteren levhalar mevcuttur. Bugün görülebilir 14 durumda kilise vardır. Bunlardan 10 kadarı canlılığını ve renk uyumunu korumaktadır ve halen gezilebilmektedir.
Vadi, doğal yapısı itibariyle 9. yüzyıldan itibaren keşişler ve rahipler tarafından çok uygun bir inziva ve ibadet yeri, savaş döneminde ise dinlenme, korunma yeri olarak kullanılmıştır. Vadide yer alan kiliselerde “Hz. İsa'nın Doğumu”, “Müjde”, “Ziyaret”, “Mısır'a Kaçış”, “Son Akşam Yemeği” gibi İncil'de geçen konular fresko tekniğindeki resimlerde betimlenmiştir.
Ihlara Vadisi'ndeki kayalara oyulmuş freskli kiliseler, korunarak yeryüzünde eşine rastlanmayan bir tarihsel ve dinsel miras olarak günümüze dek varlıklarını sürdürmüşlerdir.
İlk çağlardan itibaren tabiatla tarihin bir arada bulunduğu Ihlara Vadisi'ndeki kiliselerin resim tekniği iki kısma ayrılır. Ihlara civarındaki kiliseler Kapadokya tipi diye bilinen sanat özelliklerini gösterir.
Ihlara Vadisi'ne gelmemiş olsanız bile vadiye inen bu meşhur merdivenleri mutlaka duymuşsunuzdur. Bizzat tek tek bütün basamakları saydık. Tam 380 basamak. İnmesi çok zevkli ve kolay ancak insan geri nasıl döneceğini düşünmeden edemiyor. Aslında çok dik olmadıkları için eğer bir nefes probleminiz yoksa indiğiniz gibi yavaş yavaş çıkabilirsiniz.
Göz ziyafeti daha merdivenlerden inerken başlıyor. Aslında Kapadokya çok yeşillik bir alan değildir. Hatta bazı bölgelere çorak bile diyebiliriz ancak Vadi'nin içi resmen bir doğa mucizesi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder